Mantık Derneği olarak V. Dünya Mantık gününü kutlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Mantığın bir disiplin olarak kurulması Aristoteles’in çalışmalarına yani yaklaşık 2500 yıl geriye gitmektedir. Bu süreç içinde mantık, XIX.yüzyıla kadar, temel ilkelerini hep korumuştur. Fakat VI. yüzyılda İslam Dünyasında yapılan çalışmalar yeni bir evrenin de başlangıcını oluşturur. Bu dönemde gramerciler (nahivciler) ile mantıkçılar arasında ortaya çıkan tartışmaların konusu ve amacı, kutsal kitabı doğru anlayabilmektir. Böylece mantık bu dönemde anlamaya yönelik bir işlev kazanmış, yani yeni bir uygulama alanı bulmuştur: İslam Dünyasında mantık, bir organon (aklın bir aleti) olarak sadece kutsal kitabı anlamak için değil, teolojinin inşasında da Farabi, ibn Sina, ibn Rüşt gibi düşünürler tarafından kullanılmıştır.
Aristoteles dışında yeni bir mantık kurulması ve bir ‘organon’ olarak kullanılması arzusu, özellikle R. Bacon ve G. W. Leibniz örneğinde görüldüğü gibi, birçok düşünürün rüyasını süslemiştir. Horatius’un (Epistulae, 1.2.40-41): “dimidium facti qui coepit habet; sapere aude; incipe/başlanmış iş bitmiş iştir; bilge olmaya cesaretin olsun; başla!” sözü, Kant’ın elinde Aydınlanma Çağı’nı ifade eden “bilmeye (aklını kullanmaya) cesaret et!” özdeyişi halini almıştır. G. Frege ile özdeşleşen yeni mantık çalışmaları, Viyana Çevresi düşünürleri aracılığıyla felsefi bir boyut kazanmış, giderek evrilmiş ve günümüzde “bilgisayar çağı” adı altında yepyeni bir döneme adını vermiştir.
Düşünce tarihi içinde uygulamaya yönelik başarıların, hatta bugünün teknoloji medeniyetinin arkasında, doğrudan veya dolaylı olarak, matematik, geometri ve mantık gibi soyut düşünebilme becerisinin katkısını görmek mümkündür. Şüphesiz özellikle mantık, sadece doğru düşüncenin kurallarını veren bir disiplin değildir; bu özelliği sayesinde o aynı zamanda soyut düşünebilme becerisi de kazandırır. Soyut düşünebilmek ise farklı bakabilmenin ve eleştirel olabilmenin temel koşuludur.
Farklı düşünebilmenin ve eleştirel bakabilmenin çok iyi bilinen diğer bir özelliği, kişileri ve toplumları öfkelerden, kızgınlıklardan uzaklaştırabilmesi ve sorunun çözümüne odaklanmayı sağlayan bir alet olmasıdır. Hiç şüphe yok ki günümüzde bu alete -mantığa- her zamankinden çok ihtiyaç duyuyoruz.
14 Ocak’ın 2019’da UNESCO tarafından Dünya Mantık Günü olarak kabul edilmesini sağlayan Jean-Yves Beziau‘ya sonsuz teşekkürler
Prof. Dr. Şafak URAL
Mantık Derneği Başkanı